
Akşamları cam açık uyumuyorum artık, havalar soğumaya başladı hafiften. Ve bu senenin evde oturma rekoruna koşuyorum, yalnızım dostlarım. Şekersiz sütsüz kahve tek dostum. Üstümde çamaşır sulu eski bir tunik ve tayt var, bizim mahallede böyle takılıyorum, çöp atmaya giderken falan. Arada da süpergenin tozlarını boşaltmaya çıktığım oluyor. İğrenç bir kitabı okuyup okumama arasında git geller yaşıyorum, telefonuma bir tek kolsel mesaj atıyor. Boşuna onbin sms yapıyorum. Sabah beşe bazen altıya kadar ayaktayım. Uyuyamayıp, onda kalkıyorum, dört saatlik uyku yetmiyor tabi. Arada sihirli annemi izlerken uyuya kaldığım oluyor. Msnde konuştuğum arkadaşlarım var, Deniz ve Barış'a burdan kalpler yolluyorum.
Keşke biri benim için bodrumdaki bisikletimi alıp tekerlerini şişirse, bunu çok isterdim; ama bu iyiliği yapabilicek cömertlikte birisi yok etrafta.
Enid gibi kaçıp gidesim var.
Öpüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder