17.08.2013
bütün günler kadıköy tadında olsa
Bütün tatil arkadaşsızlıktan ölmek üzereyken neyseki sınav vardı demek ne kadar kulağına tuhaf gelse de neyseki sevgili dersanenin seviye belirleme sınavı zımbırtısı çıktı, ve şükürler olsun ki bu da bana İstanbul'a gitme bahanesi oldu. Uzun zamandan sonra alarm kurup saat yedide kalmak bile hiç olmadığı kadar güzeldi, ayrıca gece üçte yatmıştım, işte her neyse o kafayla iğrenç bir sınava girdim. Günün Beşiktaş kısmının tek güzel kısmı sınavdan sonra kahvaltı olarak yediğim yoğurlu dondurma ve kızlarla yazın bütün birikmiş dedikodularını yapmaktı. Çok özlemişim ya, dünyadaki en kötü şey arkadaşlarından uzak olmak telefon konuşmaları olmuyor yani. Ben arkadaşlarımla uzak kalınca bu kadar sıkıldıysam, allah sevgilisiyle ayrı şehirlerde yaşayanlara sabır versin nasıldır kim bilir yazık valla.
İlerlerdeki sevgilim lütfen ayrı şehirlerde üniversiteye falan gitmeyelim yani gel benimle aynı fakültede falan ol, benim aklım kalır sende sonra sakın yani. Tamam yani aynı fakülte olmasa bile aynı şehirde olalım onu da çok görme bana.
Henüz olmayan sevgilime notlar yazmam ne kadar komik dimi? Neyse şekerler güzel günümü anlatıp sizi kıskandırmaya devam edeyim. Beşiktaş sonra Kadıköy, sonra Akmar, plakçılarda görülen kuul çocuklar, birbirinden güzel müzikler. İğrenç vintage gözlükler, ay moda olmuş bide o çirkin şeyler her tumblrcı kız takmış yirmi liralık o gözlüklerden beğenmedim ben. Benim raybanlarım ve çakma tommy hilfiger tişörtüm daha güzel valla.
Sonra bir tane çizgi roman satan bir dükkana gittik, kendimi çok yabancı hissettim çok uzak olduğum bir dünya, star war, iron-x-spider man, hulk başka neler varsa işte pek sevmem ben o süper kahramanları bir tanesi hariç Hancock , zaten o çizgi roman falan değildir, ay belkide öyledir, ne biliyim canım ilgim yok demiştim zaten, Will Smith falan severim yani. Neyse işte. Dükkanı beğendim ama şimdiye kadar hiç çizgi roman okumamanın bir pişmanlığı çöktü üzerime orda dolaşırken her şeye mal gibi bakıyorum falan cahil cühela slk kız nolcak işte.
Ne çok yazmışım.
Yazmaya devam, sonraaa günün en güzel kısmı tabiykideee yemek yemek. Tek başına yemek yemek ne kadar sıkıcıysa, biriyle karşılıklı yemek yemek o kadar güzel. Ama çok yedik ya, o kötü oluyor. Napalım canım o kadar para veriyorum sonuna kadar yemem gerekiyor yoksa olmaz yani, fakirliğimin gözü kör olsun sosyetik sosyetik yemediğimi bırakamıyorum tabakta yanımda tabağımı bitirebilecek başka biri yoksa.
Gittiğimiz yeri çok beğendim, yani fotoğraflardan belki tanıdık gelir, gitmişsinizdir.
Sanırım mekanın limonatasıda güzel içmedim ama karşı masada içenlerinki gözüme güzel gözüktü :D
Sonraa saatler süren dedikodu dedikodu dedikodu, gelecek planları... Olmayan aşk hayatı muhabbetleri :) Klasik kız muhabbeti yani.
Sonunda kalkabildik, ev eşyaları satan yerlere bayılırım annem sağ olsun artık ev eşayalarıyla aramızda farklı bir bağ var, bunu da şuraya koyarız şu yastıklar kötü duruyor evin havasını değiştirelim falan derken bütün yaz küçücük bütçemizle evde büyük farklılıklar yarattık. Benim de hoşuma gidiyor bütün kızların hoşuna gider böyle şeyler ay sevmem ben öyle diyene de inanmayın, The Companyi dolaştık biraz.
Kadıköy gezmemiz salı pazarınıda turladıktan sonra benim Harem yolculuğumla gün batmadan bitti :( Keşke bütün günler kadıköy tadında olsa ama bence taksim daha güzel diyerek bitiriyorum.
Yok bitiremiyorum bir saniye,
Buraya yazmayı çook özleyeceğim, pazar günü okula dönüyorum, artık lise sonum. Bana dua edin, İTÜ Maçka Kampüsünde oliyim seneye, çok çalışıcam bakalım neler olucak? Merakla bekliyorum.
Öpücüklerimle..
şarkımız her zamanki gibi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder