Şuanda aslında aklımda tam olarak yazmayı planladığım bir şey yok. O kadar kötü, bazen hatta çoğunlukla düşüncesiz kişiliğimin içinde en sevdiğim özelliğim sanırım. Kendimi övmekten nefret ederim aynı şekilde kendini övenlerdende, genellikle güvendiğim kişilere karşı fazlasıyla dürüstümdür. Bazen kendimi utandırıcak kadar dürüst ve samimi olduğumda olur. Bunlar nerden geldi aklımada yazıyorum aslında tam olarak yazmak istediğim bir şey yoktu; sanırım şuanda ne düşünüyorsam onu yazıyorum.
Nasıl zaman geçridiğim, neler yaptığım konusunda bir şeyler söylemem gerekirse. Her ne kadar denizin kenarında kulaklığımı takmış güneşleniyor, dışardan pek mutlu gibi gözüküyor olsamda, çoğunlukla sıkıntıdan patlamak üzereyim. Biliyorum, sen belki bütün gününü evde boş boş oturarak geçiriyor yada daha kötüsünden sadece para kazanmak için sevmediğin bir işte çalışıyor da olabilirsin ve eğer öyleysen beni boğmak istemenide doğal karşılıyorum; çünkü bende olsam aynı şeyi yapmak isterdim. Sana bir şey söylemem gerekirse aslında bende senin gibiyim.

Tatilde yapmak istediğim bir sürü şey vardı aslında. Şimdi hepsi sadece kafamda bir kaç düşünce olarak kaldı. Bomboş hissediyorum. (hala ergenlikteyim ben, büyüyemedim) En azından yapıcağım daha doğrusu yaptığımda birilerini en önemliside kendimi iyi hissedebileceğim bir şeyler yapmak istiyorum. Ne yapabilrim ki? Annemin peşinden süs köpeği gibi koşmak dışında.
Tamamen bambaşka ve alakasız bir konu; ama içimde tutamıycam artık hiç değilse seninle paylaşıyım. Bir erkek arkadaşım kendine sevgili bulduğunda, seni neden sevgilisi için bırakır ki. Kızlar neden bu kadar kıskançsınız pardon, kıskancız? Bir gün sevgilim olursa onu asla kız arkadaşlarından ayırmıycam, sevgililer bir gün seni bırakabilir; ama arkadaşların yeri ayrıdır güzelim. Hem herkesin kendi hayatı olmalı pek sevgilim olmadı bu sözlerime güvenme sakın.
Neyse sana sevgilimsin gibi Seni seviyorum diyorum. Sonra sessiz bir bakışma.. Öptüm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder