mereba! şimdi size 2 hafta öncesinde yaşadığım bi maceramı anlatacağım kaçtır ha yazıcam ha yazıyorum derken şimdiye kaldı.bildiğiniz gibi domuz giribi salgını yurt çapında hızla yayılmakta.
2 hafta öncesi domuz gribi yeni gündemimize düştüğü sıralarda artık burnumdan gelen her mukus salgısını domuzlarla bağdaştırır hallerdeydim.bide bunun üstüne hapşırmalar aksırmalar tıksırmalarda eklenince kendimi domuz gribi ilan edicek derece geldim.hiç yetmezmiş gibi kadim dostlarımdan sece (ayrıca kendisi sıra arkadaşım olur) ondada aynı rahatsızlıklar başlayınca pazartesi günü ne öğlen ne sabahtı sanırm bi tenefüste tuttum kolundan kuzu kuzu revire gittik.aslında tek başına gitmeyi düşünüyordum taaki secenin suratının bembeyaz olduğunu fark edip onada domuz gribi teşhişini koyana kadar.gıdım gıdım ilerleyen revir kalabağında sonunda sıra bize geldi.dingin adımlarla doktorun kapısından içeri girdik.okul doktoruda her gittiğimde değişio hiç birine alışamıyorum ama bu seferki doktor istesekte alışılabiecek türden bi doktor değildi.neyse efendim doktorun kaarşına dikildik sıra sıra anlatmaya başladık derdimizi doktor hanım sizi arkaya alıyım bayanlar diyince kendisinden iyice korktum.sonradan anladıkki odanın içindeki perdenin arkasından bahsediyormuş içim azcık rahatladık elinde iki tane yeni açılmış tahta parçasıyla birlikte 2 saniye sonra doktorumuzda geldi perdenin arkasına.
seceyle ben birbirimize tatlı tatlı bakıyorduk ki doktor hanım bana ağzını aç bakalım dediğinde tüm bu romantik dakikalar son buldu.ben kolaylıkla açtım ağzımı 2-3 saniyelik tahta sopanın ağzımdaki gezisinden sonra doktor hanım senin ilaçın kalın giyenmek bişeyin yok yavrucum diyene kadar her şey gayet normaldi.anlıycağınız domuz gribi falan değilmişim sıradan grip olmuşum canlarım.15 yıllık ömrüm boyunca çevremdeki herkesin ağzını kolaylıkla açabildiği düşüncesindeydim.sıra seceye gelene kadar.doktor hanım elindeki tahta sopayla secenin ağzına doğru bi hareket yaptı o sırada sece ağzını açma çabalarındaydı ama olmuyordu.doktor ise ısrarla sopayı secenin ağzına sokmaya çalışıyordu.sececiğimin o sırada tek yapabildiği şey ise güçlükle nefes alabilmekti.ben ise arkadaşımın gözlerimin önündeki cinayetine şahit olabiliirmiyim acaba gibi sonsuz şaşkınlığımla olayları izlemekteydim.sonunda yapabilirsin sen de herkes gibi ağzını açabilirsin vs. desteklerim ve secenin çene kaslarnın ısınmanın ardından onunda domuz gribi olmadığını sadece grip olduğunu öğrendik.güç bela bi muaynenin ardından ikimizinde kanı canı yerine gelmişti.son cümlelerim.hadi benden sizi yazılı sözlü hareketli koca bi öpücük.mutlu kalın!
irem hanım ben sizin bi hayranınızım.. aslında hergün birlikteyiz ama siz görmüyo olabilirsiniz beni..şaka şaka! hergün görüyosun beni hatta belki salya sümük yapışkan olduğumuzdan bıkmış bile olabilirsin. Şu an bunu okurkene yüzündeki o şaşırmış ifadeyi görür gibiyim. Evet! doğru tahmin ettin! Benim ben!Hani şu senin saçına hergün karışan,suratındaki suratsız ifadeyi suratlı ifadeye çevirmeye çalışan(böhöm böhöm iğrenç bi espri),annelik içgüdüsünü erken kazanmış caanın arkadaşın Beren..Neyse hayatım kısa kesmeliyim. Yeni yazılarını dört gözle bekliyorum..Tembellik yok,çalış,karınca ruhlu arkadaşım benim!
YanıtlaSilirem hanımcım gata'nın doktorlarına ağzımı açabildim. korkmuş olmalıyım GATA yani. açabildiğime bende çok şaşırdım sonra dedim ki ah iremcim de burada olsaydı gözleri yaşarırdı dedim. ama GATA yani... (aaa dediğin zaman oluyomuş lan!)
YanıtlaSil